MADRİD (İspanya) - Çok şaşırmış bir Anthony Davis gibi, geçen yaz Basketbol Şampiyonlar Ligi yüksek profilli Türk kulüplerinin gerçek bir istilasına uğradığında, Avrupa basketbol camiasının kaşları hep birlikte yükseldi. Bu kaşlara takılan kafaların çoğu anında Galatasaray ve Darüşşafaka'nın şampiyonluğa meydan okuyan (hatta favoriler) takımlar olmasını bekliyordu. Ancak BŞL'nin en büyük kulüplerini bile şaşırtacak bir yolu var. Dört yeni Türk takımından sadece ikisi gruplardan çıkma Türk Telekom'a katıldı: Tofaş Bursa ve Pınar Karşıyaka. Ve o zaman bile, her iki kulübün de Play-Off'larda yerini ayırtması için Normal Sezondaki son maçını beklemeleri gerekiyordu.

Tofaş için Play-Offa yükselme başarısı, geçen yılki 8’li Final katılımcılarından ERA Nymburk'a karşı büyük bir zaferin ardından geldi ve dahası da yine geçen yılın 8’li Final takımlarından JDA Dijon’u da geride bıraktılar. Bu son galibiyet, bir takımın her iki özelliğini de taşıdı. Tofaş'ın oynadığı her oyunla daha da netleşen kimlik. Hakan Demir sezonun başlarında takımı devraldı ve o zamandan beri bu takım deplasmanda oynanan tüm maçları kazandı ve bunu öncelikle oyunun belirli bir aşamasında rakiplerine üstünlük sağlayarak başardılar: Geçiş Oyunu.

Geçen sezon Lenovo Tenerife gibi hücuma geçiş oyununu çok iyi oynayan takımları ya da ERA Nymburk (yine geçen sezon) gibi savunmaya geçiş oyununu çok iyi oynayan takımları görmüştük ancak Tofaş'ı bu yıl Play-Offlarda mücadele edecek diğer takımlardan ayıran şey, hem hücum hem de savunma için istatistiksel olarak grafiklerin üst sıralarında yer almalarıdır.

Aşağıdaki veri örneği, tüm Play-Off takımlarını Synergy'den alınan geçiş oyunu sayılarıyla keşfetmek için farklı sekmelere sahiptir. Bir takımın oyunun geçiş aşamalarını ne kadar iyi kullandığını değerlendirirken, öncelikle ne sıklıkla geçiş fırsatları yaratabildiklerine (Zamanın %'si) ve bu fırsatların her biri için ortalama kaç puan aldıklarına bakmamız gerekir (Hücum Başına Sayı). Aşağıda üç sekme var; ekranınızdaki ilk sekme, 16 takımın tümü için hücum ve savunma amaçlı bir karşılaştırma aracıdır, ardından her biri 'Zaman Yüzdesi' ve 'Hücum Başına Sayı' için bir sekmedir (verileri tüketmenin daha basit bir yolunu tercih ediyorsanız).

Savunmayla başlarsak ve kabul edilen Hücum Başına Sayıları (PPP) filtrelemek için karşılaştırma sekmesini kullanırsak (aşağıdaki ekran görüntüsündeki kırmızı kutu), kulüp logolarına bakarak Tofaş'ın Play-Off'larda Hücum Başına 1 sayı ile en iyi savunma PPP'sine sahip olduğunu görebiliriz. Bu, özellikle etkileyici bir sayı gibi görünmeyebilir, çünkü her müsabakada 1 sayı atan bir takım, BŞL'de maç başına yaklaşık 80 sayı atar. Ancak anlamamız gereken şey, tüm ekiplerde geçiş fırsatlarının ortalamasının 1 PPP'nin üzerinde olduğudur. Yarı saha fırsatları ve çizgi dışı oyunlar, lig ortalamaları açısından çok daha az verimli sayı fırsatlarıdır. Her ikisi de sürekli olarak 1 PPP'den düşüktür. En iyi savunma takımları, öncelikle rakipleri için geçiş sayısı fırsatlarını azaltan takımlardır (Zaman Yüzdesi). Tofaş söz konusu olduğunda, onlar aynı zamanda bu alanda Play-Offların en iyi üçüncü takımı ve rakiplerinin sadece %10'unun skor yapma şansı geçiş oyunundan geliyor. Kabul edilen en düşük PPP ile birlikte, Hakan Demir'in ekibi geçiş savunması için mükemmel bir noktada oturuyor.

Açıkça sorulan soru, Tofaş'ı fırsatları azaltmada ve bu fırsatları daha az verimli hale getirmede neyin bu kadar iyi kıldığı. Geçiş fırsatlarını azaltmanın en belirgin yolu, top kayıplarını azaltmaktır. Geçiş oyunundaki en iyi skor fırsatlarına, en çok hareketli toptan yapılan top kayıpları neden olur. Ardından, seriyi kesmek için bir sonraki fırsat kaçırılan bir atıştan gelir. Kaçırılan atışların geçiş oyununda en iyi avantajlara yol açtığı konusunda bazı tartışmalar vardır. Geleneksel bilgi, mola sonrasındaki 3 sayılık atışların uzun ribauntlara ve kolay çıkış paslarına yol açtığını söyler. Bu gerçekten kanıtlara dayanıyorsa ve bu sezon için olsa bile, katılımcı kulüpler ve kadroların çok yüksek bir top kaybı sayısına sahip olması nedeniyle BŞL'de her yıl potansiyel olarak değişebilir. Yine de, düşük top kayıplı ve yüksek 3 sayı yüzdesine sahip takımların geçiş oyununda savunma avantajına sahip olması mantıklı olacaktır.

Tofaş'ı bu açıdan ilginç kılan şey, her ikisinde de özellikle olağanüstü olmamasıdır. Maç başı, ortalamanın üzerinde, 25 şut denemelerine rağmen, ligde yirmi birinci sırada olmalarına neden olan, yalnızca %33,8 şut isabeti kaydettiler. Ve top kaybı yüzdesinde yedinci sırada yer alsalar da, sahip oldukları topların %13.7'sinde topa tekrar sahip olsalar da - bu kesinlikle mükemmel D geçişlerinin arkasındaki itici güç değil. Son derece iyi yaptıkları şey, yapabileceklerini kontrol etmek. Şut atmak bir isabet kaydetme ya da kaçırma durumudur ve 2015 yılının Golden State Warriors’u bile her atışta isabet kaydedemedi. Bir takımın sahip olduğu her topta karar verme yeteneği dahilinde olan bir şey, kaçan bir şut sonrası verdikleri tepkidir.

Burası Tofaş'ın parladığı yer. Aşağıdaki videodaki iki klibi izleyin ve her ikisinde de, kaçırılan atış anında yeşilli oyuncuların önce tepki verdiğine dikkat edin. İlk klipte, Akoon-Purcell herhangi bir uzun çıkış geçişini, pası zaten engelliyor ve diğer herkes iletişim kuruyor ve koşuyor. Oyuna Zubcic ile taban çizgisinin altında bir adamla başlamış olsalar da, oyuna geri döndüğünde, Tofaş topu yavaşlatıyor ve boyalı alanı tıkayarak üstün duruma başarılı bir şekilde yol alıyor. Elbette, Nymburk kötü bir pas atıyor ve geçiş oyunu fırsatı kendi kendini iptal ediyor, ancak Tofaş iseniz, kendi şansınızı yaratırsınız. Sonra ikinci klip yine aynı, çünkü Tarık Phillip 3 sayılık bir girişimi kaçırdıktan sonra çıkışı geciktiriyor. Bu sefer topun arkasında iki oyuncuyla başlıyorlar ama yine boyalı alanı tıkıyorlar ve eşleşmelerde iletişim halinde oluyorlar. Sonuç, dripling sonra 3 sayılık atış ve düşük yüzdeli bir oyun.

Hücuma geçtiğimizde benzer bir resim görüyoruz. Şimdi hücum '% Zaman' (aşağıdaki ekran görüntüsünde kırmızı kutu) filtresi uygularsak, Tofas'ı çubuk grafiğin sağ ucunda görüyoruz. Sayı fırsatlarının %14'ü geçiş oyununda geliyor ki bu Play-Off takımları arasında üçüncü olduğu için iyi ve lig ortalamasının oldukça üstünde olan bu fırsatlarda 1.3 PPP ile 2021'i şampiyonluk iddiasını devam ettiren 16 takım arasında ikinci sırada yer alıyorlar. Aslında yalnızca Nymburk, maç başı 17.2 ile, 16.3 sayı üreten Tofaş'tan daha fazla hızlı hücum sayısı kaydetti.

Tofaş'ın geçişte neden yüksek hacimli puanlama fırsatları yaratabildiğini açıklamak söz konusu olduğunda bu sefer veriler anlatımla eşleşiyor. Play-Off’larda savunma ribaundu yüzdesinde birinci oldular, rakiplerinin kaçırdığı şutların %68'inde ribauntları topladılar ve ayrıca savunma pozisyonlarının yüzde 13'ünde rakibi top kaybına zorlayarak, top çalma sıralamasında üçüncü oldular. Ve yine filme baktığımızda, ilk tepki verme ve yapabileceklerini kontrol etme söz konusu olduğunda modelin devam ettiğini görüyoruz. Ayrıca, topu elinde tutan oyuncunun gözlerini pick-and-roll oyununda okumakta iyiler ve perdelemeden sonraki ilk pası çalma konusunda mükemmel bir yetenekleri var.

Aşağıdaki klip, Tofaş'ın savunmaya yönelik çalıştığı kuralları vurgulamakta. 11 numaralı Simmons’ın perdelemeyi nasıl koruduğunu ve pas vermek için kanat açıklığını kullanarak görüş alanlarını nasıl azalttığını izleyin. Sonra Tarık Phillip, zayıf tarafa herhangi bir atlama veya ters pası caydırmak için sıçrıyor. Bu, yalnızca tek bir bariz geçiş bırakıyor ve Akoon-Purcell, sudaki bir köpekbalığı gibi onu bekliyor. Ayrıca Nuni Omot'un, pas erken geldiyse kısa yuvarlamayı etiketleyebilecek konumda olduğu da dikkate değer. Oyunun planı, JDA Dijon'u yuvarlağa geçmeye ve erken ya da geç olsa da pası almaya hazır olmaya yönlendirme üzerine.

Son klipte de benzer bir hikaye var. Ancak bu sefer Akoon-Purcell savunmacı ve kısa pasları çalacak pozisyonda. Savunma daha düz olduğu için yine elit düzeyde bir defansif okuma yaptı, pas için açıyı azaltıp adamını (83 numaralı Axel Julien) bariz pas noktasında bıraktı. Elbette kötü pastı ama Tofaş Bursa iseniz, kendi şansınızı yaratırsınız.

Geriye kalan tek nokta, bu kadronun oluşturulmasının bu amaca ne kadar uygun olduğu. Hakan Demir'in yazdan sonra kulübün başına geçmesi, elindekine uyacak bir plan tasarlamak için çok fazla kredi alması gerektiği anlamına geliyor ve ardından Tarık Phillip'in takıma alınması kesinlikle ilham verici bir şekilde düşüyor. Kanıt için, sadece Hapoel Jerusalem'deki Tarık Phillip ile Tofaş ile eve dönmüş gibi görünen oyuncu arasındaki farkı görmeniz gerekiyor. Çevrenizde Akoon-Purcell, Tarık Phillip ve Semaj Christon gibi oyuncular varken ve onlar tetikte, yırtıcı basketbol oynamaya kendilerini adadıklarında, bir geçiş oyunu canavarı olan ama aslında tutarlı bir ekip elde eden bir takım oluşturmak, oldukça sezgisel görünüyor. Bu şekilde oynamak etkileyici bir başarıdır.

Elbette Play-Offlarda onları bekleyen çok daha büyük zorluklar var ama hata yapmayın, eğer Tofaş Bursa geçiş oyununa bu şekilde hakim olmaya devam ederse, ilk sezonunda 8’li Finale yükselmek için çok ciddi bir tehdit oluşturur.