04 Ekim, 2022
14 Mayıs, 2023
13/10/2022
Review
to read

Salı akşamından öğrendiğimiz 7 şey: Bost'un liderliği, Ragland'ın kendi kendini gözlemlemesi, Benfica 2-0

MIES (İsviçre) – Bu salı Türkiye, İsrail, Fransa ve İspanya’da dört maç oynandı. Galatasaray Nef, Hapoel Atsmon Holon, SL Benfica and BAXI Manresa galibiyetlerini aldılar fakat günden neler öğrendik?

Bunların yedisini seçtik zira bu, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin yedinci sezonu. Öğrendiğimiz Yedi Şey içeriğinin önceki bölümünü eğer kaçırdıysanız, salı ve çarşamba için bağlantılar burada.

#1 Dee Bost, lider gibi lider

Galatasaray Nef, Legia Varşova’ya karşı İstanbul’da 86-71 kazandığı maçın ardından derecesini 2-0’a yükseltti. Maç final skorunun gösterdiğinden daha yakın geçti; hatta, takımlar üçüncü çeyreğin sonunnda tamamen başa baştı ve Legia devre arasında 7 sayı öndeydi.

İşte o anda Dee Bost vücuda geldi. İstatistiklere bir süreliğine bakmayın; 15 sayı, 11 asist ve 3 top çalmayı görmezden gelin. Bost’un en önemli oyunu devre arası sırasında yaşandı.

Takımların bençlere geri dönüşünden kısa süre evvel, Bost tüm takım arkadaşlarını Sinan Erdem Spor Salonu’nun sol taraftaki potasına yakın serbest atış çizgisinde topladı.

"Onlara her maçta söylediğim şeyi söyledim: Kim olduğumuzu gösterelim; savaşalım; sert oynayalım ve reaksiyon gösterelim. Her devreye yavaş başlıyoruz ve dolayısıyla reaksiyon göstermemiz gerekiyor. Hepsi bu."  şeklinde açıkladı Dee son düdüğün ardından.

 

Basitçe, önce konuştu, sonra icraata döktü.

Üçüncü çeyreğin sonunda 54-55 gerideyken, kendine has top çalmalarından birini yaptı. Pas kanalını okudu, topu havada iki kez tokatladı ve ardından tam sahayı koşup topu çizginin hemen içinden çıkardı. İki pas sonra Angelo Caloiaro basket faulü almıştı. Galatasaray üstünlüğü ve düellonun momentumunu ele geçirdi.

Bost zeki bir adam olduğundan bu tip bir oyunun kalabalığı ateşleyebileceğini biliyordu. Ve İstanbul’daki kalabalık oyuna bir kez dahil olduğunda, sanki taraftarlar Sadık Kabaca’nın veya Dylan Ennis’in üçlüklerine havada, çemberin ve filenin içine doğru yön veriyordu.

 

O bir lider. Taraftarlara takımın geri döneceği sözünü verdi, sözünü de tuttu. Şimdi bir sonrakine, Dee. Öyle mi? Öyle.

#2 Sugar Ray tek başına bir jenerik

NBA dünyasında, her gece birden fazla maçın aynı anda oynandığı ve lig çevresinde nelerin olup bittiğini takip etmenin imkansız olduğu bir ortamda, birisi çıldırdığında, her yerden şutlar sokup kendi istediği zaman size çalımlar veya smaçlar sunan birileri varken “Ekranlarınızın başına!” diye tweet atacak kadar yardımsever insanlar vardır.

Ray McCallum ve Legia Varşova için bu tip bir uyarı geliştirmeliyiz. 31 yaşındaki oyuncu dünyayı gördü; NBA’de Sacramento Kings, San Antonio Spurs ve Memphis Grizzlies; İspanya, Türkiye, Çin, İsrail, Almanya ve Fransa’daki maceralardan ta Polonya’ya.

 

Legia formasıyla PLK ve BCL’deki ilk beş maçındaki oyununa bakarsak, evini bulmuş gibi gözüküyor. Potaya bazı gidişleri o kadar tatlı ki ona Sugar (Şeker) Ray adını takmıştık. Şimdi sağ eliyle yaptığı penetreleri geriye adımla ve saha dışına çıkmak üzereyken, ayaklarının tam kontrolünü elinde tutarak üçlük çizgisinin arkasına geçip attığı şutları sokmaya mahir.

Janis Berzins Legia için 21 sayı attı ancak Ray’in 17 sayısı tek başına bir jenerikti. Takımdaki en iyi oyuncu olduğunu söylemiyorum; sadece ısınmışken onu izlemek çok ama çok eğlenceli.

#3 Joe Ragland tarih yazdı

Önceki on yıl boyunca, Joe Ragland Avrupa basketbolunun en iyi pasörlerinden biri oldu. Takımlar, rakipler bunu biliyordu ama Joe bazı zamanlar sayı atarak da çıldırmayı sever.

Daha geçtiğimiz mayıs İsrail Ligi’nde Hapoel Bank Yahav Jerusalem’e 40 sayı attı. Ve gözlemci raporu Ragland’ın maç söz konusuyken, kazanmak için kendisine bir şut yaratacağını kesinlikle söylüyordur.

En iyi örneği: Geçen sezon BCL çeyrek final serisi, SIG Strasbourg deplasmanında maç ortada. Son dakikada bir sayı gerideyken, ayağını geri çekerek attığı üçlükle üstünlüğü aldı. Strasbourg yanıt verdi, bir sayılık üstünlüğü geri aldı. Ve Joe aynı yere bir daha gitti, tepenin 45 derece sağından maçı kazandıracak iki sayılık atışı soktu.

 

Filou Oostende son dakikada 81-79 gerideyken, Ragland’ın ters eşleşmeyi almış olduğunu ve SIG Strasbourg maçında olduğu gibi aynı noktaya gittiğini gördüğünde, onların gözlemci raporu da tabii ki şunu söylüyordu: Dikkat edin, sayı atmaya çalışacak.

Problem şu ki Joe kendi gözlemci raporlarını da okuyor. He had 31 sayı atmıştı, herkesin ondan bir şut zorlamasını beklediğini biliyordu. Ve bu sebeple pası tercih etti – çok da güzel bir pas attı. Marvin Jones’u stratosfere yakın bir yerde topla buluşturdu.

Ve böylece, maç sona erdi. Mükemmele yakın bir maçta bir başka mükemmel karar. Ragland bir Avrupa maçında ilk kez 30 sayıyı geçti, Hapoel Atsmon Holon’u Filou Oostende karşısında 88-83’lük bir galibiyete taşıdı. 31 sayı ve 13 asistiyle toplam 43 verimlilik puanına ulaştı ki BCL’nin tüm zamanlar rekorundan sadece 4 puan uzakta kaldı. BCL tarihinde bir maçta 30 sayı ve 10 asisti geçen ilk oyuncu oldu.

#4 Filou Oostende bir elmas daha buldu

Size bir ipucu. Genç bir uluslararası oyuncunun Avrupa’ya geldiğini ve ilk duraklarından birinin Filou Oostende olduğunu görürseniz, muhtemelen doğmakta olan bir yıldıza şahitlik ediyorsunuz.

JR Holden’ı düşünün. Matt Lojeski’yi, Phil Booth’u, Tonye Jekiri’yi veya Corey Walden’ı düşünün. Ve şimdi bu listeye Breein Tyree’yi ekleyin.

 

24 yaşındaki şutör guard Dario Gjergja’nın şemalarına mükemmel uyuyor; maçı 26 sayı, 6 üçlük isabeti, 5 asist ve 3 ribaundla bitirdi.

Ritmini buluyor; fakat Holon’a karşı 26 sayı ve ilk resmi maçında Heroes Den Bosch’a 35 sayı Oostende’nin yine iş üstünde olduğunun bir işareti.

#5 Deplasman canavarı Benfica

Jayvon Graves’in şutu bitime 5:51 kala Limoges CSP’u SL Benfica karşısında 65-58 öne geçirdi. Bir zamanlar Avrupa kupası kazanmış, geniş mazisi olan bir kulüp için Benfica gibi yeni yetme bir kulübe karşı bu kadarı yeterli olmalı, öyle değil mi? Yanlış.

Benfica'nın savunma eforu geçen hafta Riga’da çaldıkları 15 top sonrası övülmüştü. Led by Ivan Almeida'nın inanılmaz kanat açıklığı ve el çabukluğu önderliğinde, bu hafta Fransa’da 12 top çaldılar ve 17 top kaybına zorladılar.

17 top kaybının 5’i maçın son 5:51’lik diliminde geldi, bunların dördü Benfica’nın top çalmalarıydı.

Şovu bir kez daha çalıp geri dönüşü tamamlamak için Portekiz şampiyonu topu bir kez daha Toney Douglas’a teslim etti ki o da maçtaki tek saha içi isabetini maçı kazandırmak için gönderdi.

 

Maç 68-67 bitti. Limoges serbest atışlarla skoru dengeleyebilirdi ancak Wes Clark son atışı kaçırdı. Almeida ribaundu aldı ve sürenin bitmesi için topu havaya fırlattı ve 2-0’a yükselen Benfica’nın kutlamaları başladı.

İki galibiyet de deplasmandaydı! Daha şimdiden, iki maç geride kalmışken sezonun iyi hissettiren hikayesi oldular.

#6 Dani Perez de tarih yazdı

BAXI Manresa VEF Riga’yı 88-59 ile sahadan sildi ve tüm takım arkadaşlarını oyuna dahil etmeye karar vermiş Dani Perez sahaya bir pas akademisi koydu. Solak oyun kurucu 10 asist için sadece 21:30 dakikaya ihtiyaç duydu, neredeyse tüm VEF Riga takımından (11) fazla asist yaptı.

Tarihi kısım bu değil gerçi. Sayı kaydetmemiş Perez BCL tarihinde bir maçı sayı atmadan ve çift haneli asistle bitiren beşinci oyuncu oldu.

Dusan Djordjevic 2017’de Oostende adına Cibona’ya karşı 0 sayı ve 12 asist kaydetti, Ferran Bassas 2018’de Tenerife’yle Fribourg Olympic’e karşı 10 asistle bunu yaptı, Phil Pressey 2019’da Beşiktaş formasıyla Oostende’ye karşı 0 sayı ve 10 asist kaydetti, Omar Cook 2020’de Hereda San Pablo Burgos’la Oostende’ye karşı 0 sayı ve 11 asist kaydetti.

Oostende çoğuna tanık oldu, evet.

#7 C ve F gruplarında boşluklar oluşuyor

Bu turnuva formatında tüm maçların önemi var. İlk sıra takımları doğrudan Top 16 turuna yükseliyor; ikinci ve üçüncü sıra takımları ise Ocak 2023’te oynanacak play-in serilerine kalıyor.

Eşleşmeler kurayla önceden belirleniyor. Yani, play-in’de A grubu takımlarıyla B grubu takımlarının, C grubu ile D grubunun eşleşeceğini biliyoruz.

Daha sadece iki maç geride kalmışken, C ve F grupları şekilleniyor. C Grubu’nda Galatasaray Nef ile Hapoel Atsmon Holon 2-0’da, Filou Oostende ile Legia Warszawa da 0-2’de. F Grubu’nda BAXI Manresa ile SL Benfica 2-0’da, Limoges CSP ile VEF Riga 0-2’de.

0-2 mesela Limoges için ne kadar derin bir çukur? İlk sıra onlar için uzaklarda görünüyor, dolayısıyla artık potansiyel bir play-in eşleşmesi için E Grubu’na bakmaya başlayabilirler. Orada MHP RIESEN, Hapoel Bank Yahav Jerusalem, Darüşşafaka ve Bakken Bears duruyor.

Kulağa kabus komşular gibi geliyor, özellikle grubu ikinci sırada bitirip play-in’de iç saha avantajını alamazsanız. Limoges ve VEF’in önünde sıradağlar var.