MIES (İsviçre) – Çeyrek final serilerinde oynanan maçları incelediğimiz ikinci köşe yazısı bu. İlk kısmı buradan okuyabilirsiniz. Amacımız ilk maçlara bakıp belki ikinci maçta da çok önemli olabilecek ana noktaları öne çıkarmak.

Hapoel U-NET Holon v SIG Strasbourg

Çeyrek final eşleşmeleri arasında en az tahmin edilebilir olacak gibi duran eşleşme bir anda maçların en tahmin edilebilir olanı haline geldi. Basketbol Şampiyonlar Ligi bunu olabilecek en ilginç şekilde yaptı. Ama muhtemelen serinin devamında işler yine tamamen değişecek.

Eğer sadece maçın sonucuna bakarsanız bu maçın Hapoel U-NET Holon’un mutlak dominasyon kurduğu bir maç olduğunu düşünürsünüz. Ve skor dışındaki birçok alanda da bu böyleydi. Holon üçlük çizgisinin gerisinden %45.5 ile isabet buldu, SIG ise yalnızca %21.3. Holon yalnızca yedi top kaybı yaptı ve 22 asiste imza attı. SIG ise 11 kere topu kaybederken yalnızca 14 asist yaptı.

Ancak tüm istatistikler Mor-Sarılı ekibin dominasyonuna işaret etmiyor. Yalnızca 65 topla oynama pozisyonunun olduğu maçta SIG, 75 sayı attı. Oranladığınızda bu 100 pozisyon başına 114 sayıya denk geliyor. Normal şartlar altında bu istatistik size bir play off maçını rahatlıkla kazandırır. Ayrıca (Synergy’e göre) Holon’u tam 22 kere hücumda son dört saniyeye sıkıştırmayı başardılar. 65 pozisyonluk bir maçta bu oldukça iyi savunma yapıldığı anlamına gelir. Ancak muhtemelen problemin asıl kaynağı da bu.

Çünkü zaman zaman Guy Goodes’in ekibi için sayı bulmak oldukça kolaylaştı. Aşağıdaki dört video bu problemin en net belirtilerini gösteriyor. Joe Ragland, BCL’nin en iyi pick-and-roll oyuncularından biri ancak dört farklı pozisyonda perdelerden çıkıp skor avantajı yaratabiliyorsa bir şey yanlış gidiyor demektir.

Şüphesiz ki Lassi Tuovi gibi bir koçla birlikte, kendi sahasında SIG’in bu toplu perdelemeleri çok daha iyi savunmasını bekleyebiliriz. Eğer bunu başarabilirlerse ilk maçın istatistiklerinden biraz olumlu taraflar çıkarmış olabilirler.

Ayrıca Josh Bett’in “Kyser-verse Evreni!” yorumuna değinmeden geçemem. Sezonun şu ana kadar ki açık ara en iyi spiker yorumuydu. (Spider-Man: Spider-Man Evreninde, gelmiş geçmiş en iyi Spider-Man filmi. Yoruma kapalı).

Lenovo Tenerife v Tofaş Bursa

Çeyrek final eşleşmeleri arasında en tahmin edilebilir gibi duran maç bir anda en tahmin edilemez olan haline geldi. Basketbol Şampiyonlar Ligi bunu olabilecek en ilginç şekilde yaptı. Ama yine muhtemelen serinin devamında işler yine tamamen değişecek.

Tofaş’ın tüm maç boyunca hiç öne geçmediğini ve Tenerife’nin 22 asist yapıp, %42 ile üçlük attığını ayrıca potayı hedef alan dokuz şutun sekizinde isabet bulduğunu düşünürsek Tofaş muhtemelen maçı mümkün olan en iyimser şekilde bitirdi.

İlk çeyreğin sonunda maç 31-17’yken ve Sasu Salin sekiz üçlük isabetinin beşini çoktan bulmuşken işler Ahmet Çakı’nın takımı için pek de iyi görünmüyordu. Ancak yine de kendilerini toparlamayı ve bir şekilde maça tutunmayı başardılar. Fakat Tenerife için ne kadar iyi hazırlanırsanız hazırlanın Sasu Salin, BCL’de izlediğimiz en iyi şutör ve o ritmini bulduğunda rakibin tek yapabileceği deneyip maçın içinde kalmaya çalışmak. Finlandiyalı oyuncunu BCL’deki bir sezonda en çok üçlük atan oyuncu rekorunu kırmak ve tüm zamanların en üçlükçü ismi olara Vojtech Hruban’ı geçmek için sadece iki üçlüğe ihtiyacı var.

Belki de ilk çeyreğin diğer hikayesini en iyi anlatabilecek ve maçın geri kalanının gidebileceği yöne dair ipucu verebilecek en iyi video Tofaş’ın, bugün bildiğimiz haliyle “Tenerife Hareketi”ni savunma şekliydi. (Eğer ne olduğunu tam olarak bilmiyorsanız eski BCL koçu Luka Bassin’in çok güzel açıklamasını buradan izleyebilirsiniz).

Aşağıdaki videoda Tofaş’ın bu oyun bütünü için ne kadar iyi hazırlandığını görebilirsiniz. #9 Pako Cruz, Salin’i savunuyor ve onu #3 Tyler Ennis’e doğru itiyor. Ennis adam değiştiriyor ve Salin’i kanatta boş kalmaması için “kilitliyor.” Devamında ise Cruz’un devrilen oyuncuya giden pasın yönünü saptırmasıyla pick-and-roll’ü harika savunuyorlar.

Top bir şekilde dönüp dolaşıp Huartas’ı buluyor ve sonra yeniden Doornekamp’ın ellerinde kalıyor. Kanadalı oyuncu şutu kaçırıyor ancak Tofaş’ın boyalı alanı çok iyi kapatmasına rağmen ribaund Tenerife’nin eline düşüyor.

Tofaş için ilk yarının tamamı böyle geçti. Çok iyi oyunlar oynamış olsalar da fırsatları kaçırdılar. Rakipleri ise adeta alev almıştı. Ancak Tenerife maç boyunca yalnızca bir çeyrekte skor üstünlüğü yakaladı ve Tofaş’ın geri dönüşü bize serinin birçok sürprize açık olduğunu gösterdi.

Ayrıca BCL’nin ilk sezonunda kupayı alan takımdan bu yana Txus Vidoretta’nın elindeki en iyi kadronun bu olduğunu da biliyoruz. Soru şu: Türkiye’de hangi maç oynanacak? İlk çeyrekte tanık olduğumuz maç mı, diğer üç çeyrekte oynanan maç mı?