05 Ekim, 2021
15 Mayıs, 2022
10/04/2022
Diccon Lloyd-Smeath's Champions League Insider
to read

Çeyrek final karşılaşmalarından şu ana kadar ne öğrendik? - (Bölüm 1)

MIES (İsviçre) - Eğer çeyrek finallerin ilk maçlarıyla ilgili bir şey söylemek gerekirse o da bizi muhteşem serilerin beklediği olur. Maçlardan ikisi üç sayı ya da daha az farkla sonuçlandı ve BAXI Manresa, Basketbol Şampiyonlar Liginde tanık olduğumuz en dominant çeyrek performanslarından birine imza attı. Peki ilk maçlardan ne öğrendik?

U-BT Cluj Napoca v MHP Riesen Ludwigsburg

Bu maçtan önce, aslında Ludwigsburg’un oynayacağı her maçtan önce, en önemli soru rakiplerinin baskılı savunma ile nasıl baş edecekleri. İlk maçın ardından sanırım U-BT Cluj Napoca’nın Ludwigsburg’un savunmasıyla gayet iyi mücadele ettiğini söylemek yanlış olmaz. En azından biz öyle gördük. Hiç acele etmediler ve arka alanda toplu perdeler ile topu görece olarak daha kolay dolaştırmak için akıllıca paslardan faydalandılar. Rakamlar ise biraz farklı bir hikaye anlatıyor. Ludwigsburg 78 topla oynama pozisyonunun 15’inde baskılı savunma yapmayı başardı ki bu tüm maçın %19’una denk geliyor (sezon ortalamalarının altında). Bu 15 pozisyonda Cluj Napoca yalnızca 11 sayı atabildi ki bu da yakaladıkları maç başına 100 pozisyonda 102 sayı ortalamasının altında. Ayrıca iki kere top kaybı yaptılar ancak bu top kayıplarının hiçbiri ön alanda değildi ve bu durum John Patrick’in takımı için çok kolay geçiş oyunlarına yol açtı.

Aşağıdaki klip, bu Cluj Napoca takımınızı izlemeyi neyin bu kadar keyifli yaptığı konusunda güzel bir örnek.

Ancak bu klibi bir kez daha gözden geçirecek olursak yine başka bir hikaye görebiliriz. Oyunun en başından tekrar izleyin. Topun hala arka alanda olduğu ve ölü top durumundan topun oyuna sokulduğu bir durumla başlıyoruz. Bu Ludwigsburg’un tam saha baskıya başlayacağı ilk pozisyon. Ancak onun yerine sadece bir oyuncunun baskı için yerinde olduğunu; hatta top oyuna sokulmadan önce #13 numaralı Polas Bartolo’nun sanki bir sonraki adımda ne yapması gerektiğinden emin değilmiş gibi kenara baktığını görbiliyoruz. Her iki türlü de eğer bu pozisyonda tam saha baskı yapılacaktıysa bile geç kalındı ve Brandon Brown’un topu diğer yarı sahaya taşıması çok kolay oldu. Ayrıca John Patrick’in duygularını kenardaki oyunculara nasıl ifade ettiğini de görüyoruz.

Ve yine bir sonraki videoda topun hareketsiz olduğu bir pozisyondan başlıyoruz. Ludwigsburg’un baskısı bu sefer çok daha iddialı ve ilk pası tam olarak sahada gitmesini istedikleri yere gidecek şekilde yönlendiriyorlar. Hatta Cluj Napoca’yı dripling yapmaya ve sahanın ortasında kafalarını çevirmeye zorluyorlar. Bu ikili sıkıştırma için harika bir an ve tam gerektiği anda sıkıştırma da geliyor. Ancak Ludwigsburglu oyunculardan sadece biri ellerini aktif bir şekilde kullanıyor ve üstlerinden geçen pas baskıyı aşmak için oldukça kolay bir pas. John Patrick’in bu konuyla ilgili düşüncelerini anlamak için vücut dili uzmanı olmaya gerek yok.

 

Yakın geçen bir maçta yukarıdaki iki videoda gördüğümüz gibi pozisyonlar maç içerisinde ciddi fark yaratabilir. Yani bu maçtan ne öğrendik? Evet Cluj Napoca’nın baskıya karşı gayet iyi iş çıkardığını öğrendik ancak aynı zamanda baskının, onların akıcı hücumunu bir miktar yavaşlattığını da gördük. Öte yandan Patrick Richard’ın ekibi için daha iyi savunma yapmanın mümkün olduğunu da öğrenmiş olduk. Tribünlerde davul seslerinin duyulacağı, tamam ya da devam maçında adrenalinin tavan yapmış olacağı ve bir iç saha maçında çok daha iyi bir oyun ortaya koyacaklarını beklemek yanlış olmaz. Mihai Silvasan ve Cluj Napoca kesinlikle rakibinden bunu bekliyor olacak.

BAXI Manresa v Unicaja

Manresa-Unicaja karşılaşmasından ne öğrendik peki? Çok fazla bir şey öğrenemedik açıkçası. BCL tarihinde ilk defa bir takım, bir çeyrek boyunca saha içi isabet bulamadı. Manresa ilk yarıda adeta fırtına gibi esti ve rakibi Unicaja, bu fırtınada oradan oraya savrulan bir bayrak gibiydi. Basitçe anlatmak gerekirse bu bir kez daha yaşanacak bir şey değil. Profesyonel gurur böyle bir şeye tekrar izin vermez ve Unicaja’nın kadrosunda bunun hayal edilebilmesine bile imkan tanımayacak kadar fazla iyi oyuncu var. Manresa ikinci maçta da serinin favorisi konumunda olacak ancak güneyde çok daha farklı bir maç onları bekliyor olacak.

Bu maçtan tek bir şey öğrendiysek o da “Churro” kelimesinin, ya da Pedro Martinez’e göre CH kısaltmasının, yepyeni bir kullanımı.

Bu, Sylvain (San) Francisco’nun (umuyoruz hala bu lakabı kullanıyordur) çılgın şutuna bir göndermeydi tabii ki.

Ve evet aranızdaki keskin gözlü, X ve O’ları hiç kaçırmayanlar için söyleyelim, genellikle maç sonlarında gördüğümüz, Brad Stevens’ın maç kazandıran oyununu çizen Pedro Martinez’di. Ancak her zamanki gibi Pedro Martinez haklıydı, burada bütün övgüleri şutu sokan Francisco hak ediyor. Savunma aslında bu oyunun oynanacağını gördü ve gayet iyi savundu. Eğer dikkatlice izlerseniz Manresa’nın #12 numarası Steinberg’in kendi adamına perde yaptığını ve bir adam değişme beklediğini görebilirsiniz. Ancak Unicaja’nın #31 numarası Matt Mooney harika bir şekilde aradaki boşluğu kapatıyor ve mümkün olan en iyi şekilde şuta el gösteriyor. Ancak Francisco’nun ruh haline bakarsak şuta el gösteren Manute Bol bile olsa o şutta isabeti bulurdu.

Ufak bir not, “Ne öğrendik” serimizin sadece ilk kısmı. Hafta sonu içerisinde ikinci kısımla burada olacak ve Çarşamba günkü maçlardan öğrenebileceğimiz neler var onlara bakacağız.

 

Diccon Lloyd-Smeath

Diccon Lloyd-Smeath

Diccon is a basketball coach and analyst living in Madrid. Constantly digging in the crates of box scores and clicking through hours of game footage. Diccon is on the hunt for the stories within the stories. If you like to get a closer look at what’s going in the Basketball Champions League, you have found it.